• latince "umutsuzca, korkusuzca." demektir.

    (bkz: michelangelo merisi da caravaggio)
  • katolik klisesinin martin luther önderliğindeki ilk protestanlar tarafından kuşatıldığı dönemde; cinayetin, hırsızlığın, tecavüzün kol gezdiği ve sokakları deliler, fahişeler, zevk için öldüren askerler ile dolu roma' da dönemin beş parasız kalmış, yetenekli ancak bıçak sırtında yaşayan sanatçılarının hayat felsefesi haline gelmiş latince söz.
  • ingilizcesi "without hope, without fear. " olan, caravaggio ve sanatçı arkadaşlarının hayatında önemli bir yere sahip motto.
  • caravaggio roma'da yaşadığı dönemde "bravi" isimli bir çeteye dahil olmuş. sanatçı ruhu onun acımasız ve şiddet yanlısı biri olmasının önüne maalesef geçememiş. bilakis bazı eserlerinde o isyanı açık seçik gösterir bize. (bkz: young sick bacchus) (resim) güzelliğin ve şarabın tanrısı olan bacchus'u genç, diri ve şehvet dolu görmeyi beklerken bitkin ve acı çeken bir bacchus görüyoruz. şehvetin sembolü olan üzüm bile ara ara çürümüş. her şeyin kusursuz resmedildiği bir dönemde hayatın "gerçekleri"ni gözler önüne serme isteği, küçük yaşta ailesini kara vebaya kaptıran biri için oldukça normal. işte böylesi büyük bir ressamın, sloganı "nec spe nec metu" yani "umutsuzca ve korkusuzca" olan bir çeteye dahil olmasına da şaşırmamak gerek.
  • stoacılara göre gerçek mutluluk, gelecek kaygısının getirdiği korkudan ve umudun verdiği neşeden bağımsız olmalıdır.

    baruch spinoza bu mottoyu doğrulayacak şekilde “there can be no hope without fear, and no fear without hope.” der.
  • umut etmeden ve korkmadan yaşa demektir.

    metu, korku demektir.*
hesabın var mı? giriş yap