hesabın var mı? giriş yap

  • eşek arılarının 45 derece sıcaklığa kadar yaşayabilmeleri. bal arılarının ise 48 derece sıcaklığa kadar yaşayabilmeleri.

    belgesellerin birinde izlediydim. şimdi bu kodumun eşek arıları, bal arılarını sikertmek istiyorlar. bildiğin savaş açıyorlar. olm arı arıyı öper mi lan. neyse eşek arısı, bal arılarının olduğu kovana/mekâna giriyor. bal arıları da boş değil tabii. hemen savaş baltalarını çıkartıyorlar. birden hepsi eşek arısının üzerine saldırıp etrafını çeviriyorlar. bal arılarından oluşmuş bir yumak düşünün içinde de eşek arası var. yok eşek arısını iğneleriyle sokmuyorlar ya da ısırmıyorlar. eşek arısının etrafına yapışıp sadece kanat çırparak ya da sürtünerek o arı yumağının ısı derecesini arttırıyorlar. yani ısı derecesini 47-48 dereceye çıkartıp eşek arısının sıcaktan ölmesini sağlıyorlar. ortam ısısı 47 derece olursa eşek arısı anasınınkini çay tabağında görüyor.
    (bkz: akla bak)
    (bkz: vay anasına sayın seyirciler)

    simbolmina ve yarbanabireglencemedet uyardı. bunları sadece japon bal arıları yapabiliyormuş. diğer ülkelerin bal arıları bunu yapamıyormuş. vay anasına yavv, heriflerin bal arıları bile daha akıllı.
    (bkz: gâvur yapıyor abi)

    pilot sağ olsun videosunu bulmuş:
    https://www.youtube.com/watch?v=k2-fwhkgql0

  • türk vatandaşı olmanın getirdiği dezavantajlardan birinin açıklanması, kabulü.

    sınava girmesi gerekenler önce suriye vatandaşlığına başvurmayı denesinler.

  • mimaride, gün ışığının estetik bir unsur olarak kullanılabilir ve bu nedenle de sanatsal bir eylem olması. büyüleyici.

    örneklerdeki farklılık sadece biçimsel niteliklerinden ileri gelmiyor; ilham verici yanları daha çok bütünsel bir yaklaşım meselesi. çözümleri ile gün ışığının nasıl kontrol edilebileceği üzerine yeni estetik çözümler öne sürüyorlar. ister bir doku olsun yada bir detay, sundukları çözümler ile ışığı estetik bir “malzemeye” dönüştürmeleri ve mevcutta var olan yapılara maddi manevi yeni değerler kazandırmaları söz konusu.

    huzur dolu bir müzik okuyuşunuza eşlik edebilir dilerseniz...

    1- kimbell art museum / louis ı. kahn /:

    texas’ta bulunan kimbell sanat müzesi, louis kahn tarafından tasarlanmış, bina 1972’de halka açılmış. kahn-2kahn’ın doğal gün ışığını müzenin galerilerine eşit biçimde dağıtmak için önerdiği dahiyane çözüm ise enstitü binasını modern mimarinin önemli yapıtlarından biri haline getirmiş.

    doğal ışık sıralı kubbelerin tepesindeki pleksiglas paneller yardımı ile silindirik varil tonozlardan içeriye süzülüyor. beton duvarlar üzerinde gümüşi yansımalar oluşturan bu detay sayesinde müzede sergilenen eserler de eşit olarak aydınlatılmış oluyor. hoş

    2. daylight house / takeshi-hosaka-architects / japonya:

    japon mimar takeshi hosaka tarafından tasarlanmış olan ev 2011 yılında tamamlanmış. penceresiz ahşap duvarlar ve merkezi bir açık plan kullanılan evde, tavanda derin karolaj sistemi oluşturulmuş. bu yırtıkları kapatmak için kullanılan kavisli akrilik tavan plakaları sayesinde gün ışığı 24 saat boyunca farklı biçimlerde indirek olarak iç mekana aktarılıyor. canlılık

    3. kolumba art museum / peter zumthor- köln:

    peter zumthor tarafından tasarlanan kolumba sanat müzesi, sanatın düşündüren ve manevi hisleri harekete geçiren gücünü vurgulamak isteyen bir kurum. müze, bulunduğu alanda yer alan gotik kilisenin parçalarınını, tarihi roma ve ortaçağa kadar uzanan taş duvarlar bir araya getirmesi ile ünlü. isviçreli mimar zumthor ise malzeme kullanımı ve eserlerinde yapısal detaylara verdiği hassasiyet ile tanınıyor.

    doğru bir çalışma ortaklığı diyebileceğimiz proje, yeni yapılan tuğla duvarları ile gün ışığını etkileyici bir biçimde içeri süzerken, içten dışa taşınan değerleri de başarı ile vurgulamış oluyor.

    4. carlo scarpa / museo canoviano:

    1836 yılında francesco lazzari tarafından tasarlanan müze binası, 1957 yılında ünlü venedikli mimar carlo scarpa tarafından yenilenmiş. scarpa, mevcut müze galerilerin iyileştirilmesine yönelik çalışmaları sırasında ışığın kendisi için problem yarattığından bahseder. galeride sergilenen eserlerin resim değil heykellerden oluşması, üstelik bu heykellerin ahşap ya da mermer değil kötü hava şartlarına oldukça duyarlı bir malzeme olan alçıdan yapılmış olmaları ve ışığa ihtiyaç duymaları sebebiyle yapıya camdan ışık yuvaları açmayı önermiş.bu sayede gün ışığı gün içerisinde heykeller üzerinde dolanıyor ve bu ışık sürekli değiştiğinden olumsuz etkilere karşı korunmuş oluyorlar.

    5. rock church/ (bkz: temppeliaukio church)-helsinki:

    temppeliaukio kilisesi helsinki töölö mahallesi’nde bir lutheran kilise. kilise mimar kardeşler timo ve tuomo suomalainen tarafından 1961 yılında tasarlanmış, bina yapım süresince bazı gecikmeler ile ancak 1969’da tamamlanabilmiş. katı kayanın doğrudan oyulması ile inşa edilen kilise oldukça turistik bir rock church 1mimari yapıya dönüşmüş durumda.

    tavanı oluşturan merkezi daire etrafında oluşturulan ızgara sistemi ışığı içine oyulduğu kayalar üzerinde gezdirirken, kilise harika akustiği sayesinde uzun yaz günlerinde unutulmaz konserlere sahne oluyor. muhteşem

    kaynak: deniz üner.

    teşekkür edit'i: sevgili @kurecolor, jean nouvel'in de çok hoş ışık kullanımlarına sahip bir mimar olduğunu belirtti. bu güzel ve değerli katkısı için çok teşekkür ediyorum kendisine. sağolsun.

  • zihnen tayyip'ten farkı yok.
    ılımlı, anlayışlı gibi takılır. önüne antidemokratik, dayatmacı bir kanun ya da karar gelse sessizce imzayı atar ve kaybolur.
    güven olmaz.

  • duygu bağımlılığı nedir ve hayatımızı nasıl etkiler? daha yoğun yaşadığımız bazı duygular belli bir zaman sonra bağımlılık haline gelerek hayatımızı mahvedebilir.
    öncelikle bağımlılık nedir ona bakalım. örneğin sigara bağımlılığını ele alırsak; sigara içtiğimizde akciğerlerimiz vasıtasıyla kana karışan nikotin beyinde belli bir bölgeyi etki altına alır. içilmeye devam edildiğinde beyin artık bağımlı hale gelir ve bu kimyasalı alamadığı zaman kendini rahatsız hissetmeye başlar. bilinçaltınız size en kısa sürede sigara aldırmak için elinden geleni yapar. uyuşturucuda ise durum daha kötüdür. madde beyni öyle etkiler ki uyuşturucu maddde alıp kendinizi rahatlatmak için en sevdiğiniz insanlara hatta kendinize zarar verme seviyesine kadar gelebilirsiniz.

    bir çok ciddi bilim adamına göre duygularımız için de benzer bir durum geçerli. tüm duygularımız aslında beynimizin salgıladığı kimyasallar olan hormonlar sayesinde hissedilir. beyin belli bir hormonu çok fazla salgıladığında aynı nikotin ya da uyuşturucu maddeler gibi bu duygu kimyasalına da bağımlı hale gelebilir. örneğin; sürekli mutsuzsanız, beyniniz mutsuzluk hissi sırasında salgıladığı hormonlara bağımlı hale gelmiş olabilir. böyle bir durumda iseniz beyninizin bu hormonlara olan ihtiyacını karşılamak için bilinçaltınız, siz hiç farkında bile olmadan sizi sürekli mutsuz olmaya sevk edecek durumlara sürükleyecektir. mesela sabah erken kalksanız bile bir türlü evden çıkamayacak ve işe gittiğinizde patronunuzdan azar işiterek mutsuz duruma geleceksiniz yani beyniniz sizi, siz hiç fark etmeden bir şekilde geç kalmaya zorlayacak. ya da sinirli bir insansanız, sinirlendiğiniz sırada salgılanan hormonlara bağımlısınız ve her zaman kendinizi sinirlendirmek için ufak detaylar arayacaksınız. bu hormonların eksikliğinde beyniniz sizi sinirlendirmek için elinden geleni yapacak ve karşınızdaki kişinin her hareketi normal bile olsa size batmaya başlayacak. yani her an patlamaya hazır biri gibi geziyorsanız, birileriyle kavga çıkarmak için bahaneler arıyorsanız duygularınıza bağımlı duruma gelmiş olabilirsiniz ve beyniniz bir an önce sinir düzeyinizi yükseltip hormonlarına kavuşmak istiyor olabilir.

    bir duyguyu fazlasıyla yaşamaya başladıysanız o duyguya bağımlı olma yönünde ilerliyor olabilirsiniz. çözüm olarak, beyninizi bu bağımlılık girdabının içinden çıkarmak için duygularınızı kontrol etmeyi öğrenmelisiniz. sinir, stres, mutsuzluk gibi istemediğiniz duyguları yaşamanıza sebep olan olayların bir listesini oluşturabilirsiniz. acaba bu liste içerisindeki durumların kaçı sizden kaynaklanıyor? fark etmeden kendinizi bu durumların içine siz sokmuş olabilir misiniz?

    sonuç olarak; size bu duyguları yaşatan olaylardan ne kadar uzak durmaya çalışırsanız bu duygulara bağımlılığınız da o derecede azalacaktır. tabii ki bu duyguları bastırmak kolay bir durum değil. sigarayı nasıl bırakamıyorsak duygu kimyasallarına bağımlılığı da öyle kolay kolay bırakamayız. sağlıklı bir yaşam sürmek için mümkün olduğunca bizi mutlu edecek, rahatlatacak, iyi hissettirecek aktivitelere yönelmeli ve stresten mümkün olduğunca uzak durmaya çalışmalıyız. kişisel irade bu konuda yeterli olmuyorsa tıbbi yardım alınması gerekli olabilir.

    kaynak: what the bleep do we know - hem belgeselde hem de kitabında bu konudan bahsediyor. kitapta biraz daha detaylı değiniliyor.

  • çünkü nitelikleri sıfır.
    daha cümle kuramayan bu ayak takımı, lümpen, kara cahil tayfa; zaten midesinden ve avrupa ülkelerinde işsizlik parası+sosyal yardımla yaşayıp, türkiye'de evler almaktan başka neyi düşünebilir ki?

    not: yukarıda yazdıklarım her türlü yalan-dolan-dalavere ile oraya bir şekilde gitmiş anadolu çomarlarını tanımlamaktadır. ülkemizin getirildiği feci durumdan kaynaklı olarak asgari insanca yaşam ve emeğinin karşılığını alabilmek için gitmek zorunda kalan nitelikli güzel insanlara sözümüz yoktur.
    edit: düzeltme ve ekleme.

  • “türk çocuğu artık arap çölleri için kanını dökmeyecektir”

    -mustafa kemal atatürk

  • şu tweet'e konu olan isyandır!

    --- spoiler ---

    yılbaşı gecesi bu tablonun oluşmasında bir kasıt olduğu aşikar. diyanet günlerce, “yılbaşı kutlamak haramdır” diyerek, yılbaşı kutlayan insanları hedef gösterdi. bu görüntüler, “kutlatmayız” görüntüsüdür.

    onlarca işletme bu tablo yüzünden yılbaşı gecesi açılmadı. taksim’deki onlarca işletme, yılbaşı gecesi neredeyse boştu. bu tablonun oluşmasında kimlerin payı olduğu açıktır.

    taksim’de bir taraftan akm açılıyor, kültür yolu projeleri yapılıyor. diğer tarafdan bir el taksim’i çöküntü alanı yapmaya çalışıyor. taksim’de son 20 günde birisi kanadalı diğeri abd’li 2 turist öldürüldü. haber bile olmadı.

    --- spoiler ---

    şahsen bu durumunuza hiç üzülmedim. gezi eylemlerinde siz zaten tarafınızı belli etmiştiniz. şimdi gelsin "palalı sabri" abiniz kurtarsın sizi...

  • bir şeyi açıklığa kavuşturalım. zafer partisinin istediği aday chp'li belediye başkanı mansur yavaş'tı. sinan ogan isimli şahıs ata ittifakının ortak adayıydı. esas rezalet sahibi 11 seçim kaybedip adaylığını açıklayan kemal kılıçdaroğlu'dur. kendisi bu ülkede hiçbir zaman seçim kazanamayacaktır. buna alışın.