hesabın var mı? giriş yap

  • 55 yaşındaki amcaya da muayeneden sonra aynı şekilde mesaj atıyorsa helal olsun denilebilecek doktor. mesaj atmak için adam seçiyorsa art niyetli bir yavşaktır. bunu normalleştirmeye çalışan da çanak tutan yavşaktır.

  • imralı'daki böyle dediğine göre milliyetçiler oyunun rengini belli edecektir.
    ulan bahçeli ile öcalan ortakl noktada buluşmuş ya la!

    ittifaklar bu katılımla netleşti;

    bir tarafta
    türk ırkçıları, kürt ırkçıları ve arap ırkçıları.

    diğer tarafta
    insanlıktan ve adaletten yana olanlar (kararlarını partilerine yahut kişilere göre vermeyip hak ve hukuk isteyen türkiye cumhuriyeti vatandaşları)

  • bu tarz başlıkları görünce içim ürperiyor.

    yazım kuralları önemlidir. bu tartışmaya açık bir konu değil.

    yazım kuralları neden önemlidir?
    kardeşimiz bu soruyu kendisine sormuş ve cevabı bulmuş.
    "eğer yazdıklarım anlaşılıyorsa yazım kurallarının önemi yoktur." demiş.
    ama sorun şu ki yazdıklarının anlaşılır olup olmadığına yine kendisi karar veriyor.
    yani ne yazarsa yazsın anlaşılır buluyor.

    kendinizi bu kadar merkeze koyup nasıl yaşayabiliyorsunuz anlamakta güçlük çekiyorum.

    bildiğiniz üzere ekşisözlük yazılı iletişim üzerine kurulu bir platform. dolayısıyla (ne yazdığından bağımsız olarak) yazmayı bilmeyen bir insanın burada yeri yoktur diye düşünüyorum.

  • emlak ilanlarında karşıma çıkarak beni dumura uğratmış, bir tür geleneksel mülk satış yöntemi.

    "yaşlılara her ay bir miktar maddi kaynak sağlayıp miras hakkı kazanmak" gibi bir şey olduğunu zannetmiştim ben bunu uzunca bir süre. bazı konumlarda, "satış türü" filtreleme seçenekleri arasında görünce şüpheye düştüm, biraz araştırınca anladım ki olay biraz farklıymış; başka bir tür satın alma yöntemiymiş meğerse. 1600'lerden beri orta avrupa'nın birçok ülkesinde, az da olsa hâlâ kullanılıyormuş bu eski usûl.

    şimdi efendim, sistem şöyle işliyor:

    bir mülk var içinde yaşadığınız ve tapusu size ait. bu rağmen maddi imkânlarınız kısıtlı. hatta belli bir yaşa gelmişsiniz, istiyorsunuz ki artık çalışmayayım ama para sıkıntım da olmasın. dolayısıyla bu mülkü elden çıkarıp belirli bir gelir ederek hayatınızı idame ettirmek istiyorsunuz. lakin düzeniniz bozulacak, elinizden gidecek mülk belki yıllardır yaşadığınız ev. bunca değişimi göze alamıyorsunuz. işte viager tam olarak burada devreye giriyor.

    diyelim ki evinizin bedeli 300.000 euro ve siz 60 yaşındasınız. viager ilan veriyorsunuz; her ay düzenli olarak 2000 euro verebilecek kişi, ben öldükten sonra evimin sahibi olacaktır. bu süre zarfında kendi evinizde yaşamaya devam ediyorsunuz ve aylık güzel bir geliriniz oluyor. peki ne zaman ölecek bu insan? işte işin piyangosu da bu kısım. bir ay sonra ölürse 2000 euro'ya 300.000 euroluk ev satın almış oluyorsunuz. 30 yıl sonra ölürse vay halinize. çünkü yaptığınız anlaşma kanun nezdinde bağlayıcı ve ödediğiniz para, emlak değerini fazlasıyla geçse bile ödeme yapmaya devam etmek zorundasınız. işte bu sebeplerden dolayı, viager ilanları veren kişiler genellikle 70 yaş üzeri insanlar oluyor ki ilan talep görsün. mesela şu ilandaki evin sahipleri 82 yaşında bir amca ile 88 yaşında bir teyze. evin piyasa değeri 662.500 euro. bu çift çok yaşlı olduğu için önden üçte bir oranında toplu para da istiyor (çünkü alıcının riski çok az) ve ilave olarak aylık 1800 lira para talep ediyorlar. yani bu şu demek; beş yıl daha yaşasalar bile yarı fiyatına evi almış oluyorsunuz. kulağa biraz acımasızca geliyor sanki farkındayım ama sistem böyle işliyor. anlaşırsanız, ölmelerini bekliyorsunuz artık.* ne zaman göçerlerse öteki tarafa, o zaman siz de evinize kavuşuyorsunuz.

    -"türkiye'de olsacılar" için not düşeyim; bizde bu sistemin işlemesi biraz zor! evi satan kişi bir seneden fazla yaşadı mı ortalık karışmaya başlar. alıcının rüyalarını, öldürme planları süsler. diyelim ki vadesi doldu, çok yaşamadı. bu sefer oğlu kızı girer devreye. ölen kişinin kılığında bankadan emekli maaşını çekmeye giden akrabalar yaşıyor bu memlekette. heyy yavrum, yedirirler mi hiç? daha mirasçı olduğunu düşünenlerin kavgalarına girmiyorum bile.-

    hasılıkelam efendim; eğer bombacı mülayim gibi bünyesi olan birine denk gelmezseniz viager sistemi, alacağınız mülkü neredeyse yarı fiyatına indiren bir tür vefa/yaşama saygı sistemi. çok yaşlı değilse ilanı veren, ön ödeme de yok. kira öder gibi para ödeyip ev sahibi oluyorsunuz. tek sıkıntılı tarafı, bu parayı öderken satın aldığınız evde oturamıyorsunuz. (eski sahibi ölene kadar) hatta bazı alıcılar, pazarlık yapmadan önce satıcıların sağlık durumlarıyla ilgili detaylı bilgi edinmek istiyormuş. kronik hastalığı ya da uzun süreli rahatsızlığı olan birinin evi, daha kolay alıcı buluyormuş.

    çok garip yahu. bir yönüyle akılcı ama diğer yüzü çok acımazsız. bir insan ölüyor ve sevenleri yas tutuyor, aynı gün bu ölüm sizi evinize kavuşturup mutlu ediyor.

    hayat...
    tuhaf şeysin.

  • devletin yanında olan biziz. siz hükümetin yanındasınız. şu farkı öğrenemediniz bir türlü. cahil deyince de ağlayıp şikayet ediyorsunuz.

  • cerrahpaşa' daki öğrenci evimde 3 gün suların kesik kalması sonucu üst katımdaki hafif problemli anaokulu öğretmeni delirmiş, saçı başı yağlanmış, ayağında sünük pijama ile sokağa fırlayıp "uleeeynnn ben bu cerrahpaşanınnn daaaa, sular idaresiiininnn deee, bi buldurun laaan suyuuuu, kokuştuuukk ulaaağğnn evdeeeee, anasınııııı ...tiklerrriiiiimmmm" şeklinde bağırmıştı.
    asıl trajik olan, karşı apartmandan ve yan apartmandan birileri çıkmış "aaa bizim kesik değil ayol? sadece sizin apartmanı mı kesti bunlar" demişti.
    apartmanca yaptığımız keşif sonucu, dellenen komşumuzun bir vesile tamirat için ana vanayı kapayıp, açmayı unuttuğunu keşfetmiştik.

    sonra tabii apartmanca; uleeeeynnn biz senin gibi öğretmeniii, sana iş vereen okuluuuu, o okulunn müdürünüüü, elinin ayarınıı, aklınınn kenarını...

  • şehzade bilal'in buyruğudur. "herkes bir playstation'ı, xbox'ı olsun ister ama herkesin alabileceği şeyler değil." demiştir hazretleri. ps5'le aynı fiyattan, 500 euro'dan çıkış yapmış ps4 çıktığı sene 1400 tl'lik fiyatla, büyük oranda herkesin alabileceği bir şeyken ps5'in 8300 olması oyunlarının 600-700 lira olmasında babasının ve partisinin payı yoktur tabii. ilerleyen günlerde daha başka neleri alamayacağımızı da kendisi, babası ya da eniştesi açıklar umarım. biz de yerimizi biliriz böylece.

    edit: (bkz: sma hastası enis talha'ya nefes ol)
    sma savaşçısı öykü semra

  • bu fotoğrafta asıl düşünülmesi gereken girdiği iki büyükşehir başkanlığı seçimini de kaybeden binali yıldırım'ın "akıllı şehirler ve belediyeler" kongresinde protokolde yeri olmadığı halde ikinci sırada bulunmasıdır.

    edit: iki farklı büyükşehirde toplam üç seçim.