• benim böyle bazı eserlerde kafamı taktığım gaddarlıklar olur. dert ederim, onlara tatminkar bir açıklama getirip ardından onları alelacele baskılamaya ya da ötelemeye çalışırım. hakkıyla açıklayamazsam da baskılayıp öteleyemem, huzurumu kaçırırlar. işte böyle açıklayamadığım bir gaddarlık ya da gaddarlığın kanıksanmasını barındıran filmleri zihnimde kötücül yapımlar olarak işaretleyip kara listeye alırım.

    "a dangerous woman" da onlardan biri. filmin başında martha (debra winger), aldatıldığı için sinir krizi geçiren ve aslında çok da planlamadan, öfkesinin itkisiyle cinayete yeltenen ama zamanında durdurulan bir kadını bir çekiçle başına vurarak öldürmeye yeltenir, ama kendisi de zamanında durdurulur. etrafındaki insanlar gösterdiği bu cinayete yatkınlığa öyle bir anlayış ve kınamazlıkla yaklaşır, hem de finalde film o denli, martha'yı verecek çok sevgisi olan masum gibi sunarak biter ki bu filmi her hatırlayışımda sinirlerim bozulur. bazı filmler fantastik olmadıkları halde gerçek yaşamla zıtlık oluşturan bir gözardı ederlik barındırırlar ama ben kendimi bunun karşımdakinin bir film olduğu için olduğuna, gerçek hayatta bu filmi yapanların karşımda izlediğim kötücüllüğe kayıtsız kalışı göstermeyeceğine ikna etmekte zorlanırım.

    yanisi şu, bu yazıyı okuyan ve ileride film çekecek olan arkadaşlardan ricam, film çektiğiniz zaman, öyküdeki kötücüllüklere karakterlerin verdiği tepkileri yazarken gerçek hayattaki gözardı etmezliğinizi de hesaba katın ki sonra getiriler götürülerle çok canımızı sıkmayalım, eğlenim külfet olmasın.

    tanım: 1993 yapımı, debra winger'lı, sabahın köründe yine aklıma takılıp huzurumu kaçırmış film.
hesabın var mı? giriş yap